Dolgu

KIRIŞIKLIKLAR VE ÇİZGİLER NEDEN OLUŞUR ?

Yaşlanma ile birlikte cildin hyalüronik asit içeriği azalır ve cildin su tutma kapasitesi düşer. Deride bulunan kolajen ve elastik lifler kırılmaya ve eskimeye başlar. Bu kırılmalar doğal yaşlanma sürecimizin bir parçası olmakla birlikte, fazla kaş çatma, gözleri kısarak bakma, gülümseme ve diğer yüz mimikleri de çizgilerin oluşmasına katkıda bulunurlar. Sigara içmek ve kirli hava gibi çevresel faktörler de yaşlanmayı hızlandırırlar. Yüz kırışıklıklarını doldurmak için en sık olarak kullanılan işlem dolgu tedavisidir.


Dolgu tedavisi dudakların dolgunlaştırılması işleminde en yaygın ve etkili yöntemdir.


DOLGU HANGİ KIRIŞIKLIKLARIN TEDAVİSİNDE KULLANILIR ?


Cerrahi olmayan basit bir işlemle yüz gerginliğini sağlayan dolgu enjeksiyonları, dudak çevresi ve yüzün alt yarısındaki çizgi ve kırışıklıkları giderir.


Doğru uygulandığında özellikle dudak, burun ve yanak arasında oluşan çizgilerin yok edilmesi ve dudak estetiğinde, mükemmel sonuçlar alınmaktadır.


Yüzde etkili ve sağlıklı bir şekilde çok daha genç bir görünüm elde edilebilmektedir.


Genellikle burun seviyesinin üstündeki kırışıklıklara Botox uygulanırken, burun seviyesinin altındaki kırışıklık tedavilerinde dolgudan yararlanılır.


GEÇİCİ DOLGU MADDELERİ NEDİR ?


Restylane, Teosyal, Juvederm gibi dolgu maddeleri laboratuar koşullarında üretilen hayvansal hammadde içermeyen, berrak kristal jel görünümlü Hyaluronik asittir. (Cildimizde bulunan hücreler arası dolgu maddesidir). Deriye injekte edildiği zaman, vücudun kendi hyaluronik asiti ile birleşerek hacim oluşturur.


Hacminin 1000 katı kadar su çekme kapasitesine sahiptir. Bu hacim ile dudakların dolgunlaştırılması, çizgilerin, kırışıklıkların doldurulması ve yüz kıvrımlarının tedavi edilmesi sağlanmaktadır.


Hızlı ve kolay uygulanmasının yanı sıra, görülebilir sonuçların hemen elde edilmesine olanak sağlar.


Hyaluronik asit, enjekte edildiği bölgedeki benzer yapı elemanları ile birleşerek, vücut yapı taşı gibi davranır. Herhangi bir alerjik reaksiyon veya yabancı cisim etkisi yoktur. Kimyasal yapısına yeni bağlar eklenerek uzun süre parçalanmadan vücutta kalması sağlanmıştır.


Vücudun kendi yapı elemanları ile aynı yapıda olduğu için parçalanma ürünleri de vücuda zararlı değildir. Uygulama öncesi, test yapmaya gerek yoktur.

DOKTORUNUZA SORUN


DOKTORUNUZA SORUN


-->

Biz Sizi Arayalım